İnsanoğlu sırtını güneşe vermenin hazzını on binlerce yıldır biliyor. Bu onun en doğal içgüdüleri yönünde yaptığı, belki de ilk keşiflerindendir.

  Korunma içgüdüsü ile yerleştiği mağarada ateş yakmayı başardığında, güneşi içeri taşımış oldu. Evet, bu bir radyan ısıtma pratiğidir. 

Enerjinin transferi, onu iletecek katı bir ortam olmamasına ve mesafe çok büyük olmasına rağmen, kaynağından örneğin güneşten bize ışıkla, fotonlar ile taşınabilmektedir. Bu fotonlar temas ettikleri yüzeyin moleküllerini titreştirir ve netice olarak da ısıtırlar. Bu temel fizik kuralının doğada yaşanması yaklaşık 4 milyar yıldır sürüyor ve bir o kadar daha sürecek.

 Işıkla ısıtmanın teknolojik ürün haline gelmesi ise, 20. yüzyılın ikinci çeyreğini buldu. Amaç, uygun yakıtlarla ve bu yakıtların verimli kullanımı ile özellikle büyük ve yüksek binalarda küçük güneşlere sahip olabilmekti. Değişik enerji kaynakları ( katı, sıvı, gaz, elektrik ) değişik ortamlarda ( küçük – büyük yanma mahalleri, yansıtıcı malzemeler ve yüzeyler… ) denendi. Özellikle 70 li yılların başında yaşanan petrol krizi, bu yöntemin öne çıkmasını sağladı. Bazı ürünler özel kullanımlar için uygun oldu, bazı ürünler elendi. 

Günümüz dünyasına ulaşanların başında; büyük alan ve hacimlerde uygulama alanı bulan gaz yakıtlı ( doğal gaz, LPG gibi ) türler vardır. CE uygulamalarındaki ve EN normlarındaki tanımlara itibar eder isek; radyan ısıtmanın, endüstriyel uygulamalarında öne çıkan iki ana tipi; parlak ( seramik ) radyan ve borulu radyan ısıtıcılardır. Bu iki model, birbirine değişik yönlerden üstünlük sağlarlar ve endüstriyel uygulamaların nerede ise tamamına cevap verirler. 

Radyan ısıtma, günümüzde, sadece endüstriyel binalarda değil, çarşı, market, spor salonu, cami, kafe, teras, açık alanlar gibi sosyal yaşamın olduğu mekanlar ile modern tavukçuluk işletmelerinde de sıkça kullanılmaktadır.

 Geleneksel ısıtmada ( iletim + taşınım ) hava, yani tüm hacim ısıtılır. Bu ısıtma biçimi, iyi izoleli, alçak tavanlı, küçük ve kapalı alanlar için uygundur. Radyan ısıtmada ( ışınım ) ise ısıyı, istediğimiz yüzey üzerinde elde etme imkanımız vardır. Bu yüzey, çalışan insanlar, özel çalışma ortamı isteyen makinalar yada hareketli bir bant olabilir. Hacim; ışıma ile ısıtılan yüzeylerin, yayacakları ısı ile dolaylı olarak ısınır. Yüksek tavan ve büyük hacimli binalarda, en ekonomik ve en ideal yöntem, radyan ısıtma ( ışıkla ısıtma ) sistemidir.

 Isıtılan her cisim, etrafına ışıma yapar. Yüzey sıcaklığı yaklaşık 300° C civarına ulaşınca, pratik olarak bir ısıtmadan bahsedilebilir. Işımanın gücünü, yüksek derecelerde ( 500 – 900 °C gibi ) ısıtılan malzemenin ısıya dayanıklılığı ve ışığı yansıtma kabiliyeti belirler. Yüksek yansıtma özelliğine sahip ve ısıya dayanıklı yüzeylerden daha iyi verim alınır.

 Küçük alan uygulamalarında, yine gaz ile çalışan küçük sobalar ve elektrik enerjisi ile çalışan, oldukça pratik çözümler sunan modelleri ile RADYAN ISITMA, oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır.

Isıtma görevinin yanında estetik kaygıların öne çıktığı durumlarda; ısıtıcı görüntüsü vermeyen, örneğin, mermer tablo şeklinde şık ve dekoratif modeller de vardır. 

Ülke ve dünya ekonomisine çevre duyarlılığı ile de yaklaşıldığında; endüstriyel tesislerin radyan ısıtma yöntemi ile ısıtılmasının, alternatif yöntemlere göre yüksek verimliliği, çevre dostu olması ve sorunsuz kullanımı nedenleri ile, hızla arttığı kıvançla görülmektedir.